Obezite ile Mücadelede Yaşam Tarzı Değişikliği Öne Çıkıyor
Obezite, bireylerin fiziksel, psikolojik ve sosyal yaşam kalitesini olumsuz etkileyen önemli bir sağlık sorunu olarak tanımlanıyor. İstanbul Atlas Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Ayşe Betül Demirbaþ, obeziteyle mücadelede en önemli konunun yaşam tarzı değişikliği olduğunu ifade ediyor. Yaşam tarzı değişikliğinin sağlıklı beslenmeyi ve fiziksel aktiviteyi kapsayan geniş bir yelpazeyi içerdiğini belirten Demirbaþ, “Yeterli ve dengeli beslenmenin yanı sıra düzenli olarak yapılan fiziksel aktivite, ideal vücut ağırlığına ulaşılmasında ve obezitenin neden olduğu hastalıkların önlenmesi ile tedavisinde en etkili yaklaşımdır” dedi.
Demirbaþ, yaşam tarzı değişikliğinde günlük hayatta sıkça yapılan yanlış alışkanlıkların terk edilmesi gerektiğini vurguladı. Düzensiz öğünler, şekerli içeceklerin aşırı tüketimi ve yanlış diyet uygulamalarının bireyleri obeziteye sürüklediğini belirtti.
Obezite Nedir?
Dr. Demirbaþ, obezitenin sadece bir kilo fazlalığı değil, aynı zamanda fiziksel ve ruhsal sağlık sorunlarına yol açan bir durum olduğunu ifade etti. Dünya Sağlık Örgütü'ne (DSÖ) göre obezite, bireyin sağlığını olumsuz etkileyebilen anormal veya aşırı yağ birikimi olarak tanımlanıyor. Obezite, fiziksel görünümün etkilenmesinin ötesinde, tip 2 diyabet, hipertansiyon, kardiyovasküler hastalıklar, inme ve bazı kanser türleri gibi birçok sağlık sorununa zemin hazırlayabiliyor.
Sosyal ve Psikolojik Etkileri
Demirbaþ, obezitenin sosyal izolasyona ve bağımsızlık kaybına neden olabileceğini belirtti. “Obezite, bireylerin sosyal hayatını ve iş yaşamını olumsuz etkileyerek yaşam kalitesini düşürebilir. DSÖ'ye göre sağlık, sadece hastalık ya da sakatlık olmaması değil, aynı zamanda fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir. Bu nedenle obeziteyle mücadelede sadece ağırlık kaybı değil, genel yaşam kalitesinin iyileştirilmesi de hedeflenmelidir” diye konuştu.
Yaşam Tarzı Değişikliği Şart
Obezite ile mücadelede yaşam tarzı değişikliğinin şart olduğunu vurgulayan Dr. Demirbaþ, bunun sağlıklı beslenme ve fiziksel aktiviteyi içeren geniş bir yelpaze olduğunu söyledi. Yeterli ve dengeli beslenmenin yanı sıra düzenli fiziksel aktivitenin sağlanması, obeziteyle mücadelede en etkili yöntemdir. “Beslenme ve fiziksel aktiviteyi birlikte ele almak, genel bir yaşam tarzı değişikliği yaratmak obezite ile mücadelede kritik bir adım olacaktır” dedi.
Yanlış Alışkanlıklara Veda
Dr. Demirbaþ, günlük hayatta farkında olmadan edinilen bazı alışkanlıkların obezite riskini artırabileceği uyarısında bulundu. Düzensiz öğünler, fast food tüketimi, şekerli içeceklerin aşırı tüketimi ve hareketsiz yaşam tarzı gibi alışkanlıkların, obeziteyi tetikleyebileceğini belirtti. Bu davranışların farkında olmak ve bilinçli tercihler yapmak, bireylerin sağlıklı bir yaşam sürdürmesi açısından önem taşıyor.
Bireysel ve Toplumsal Önlemler
Dr. Demirbaþ, obeziteyle mücadelenin hem bireysel hem de toplumsal boyutta ele alınabileceğini ifade etti. Bireyler olarak sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmak, düzenli egzersiz yapmak, uyku düzenine dikkat etmek ve stresten uzak durmak önemli adımlar. Toplumsal olarak ise sağlıklı beslenme bilincinin yaygınlaştırılması, fiziksel aktiviteyi teşvik eden politikaların oluşturulması ve sağlıklı besin seçeneklerine erişimin artırılması gerektiğini ifade etti. Obezite, sadece bireysel bir sorun değil, aynı zamanda toplumsal bir meseledir.”