Türkiye’de Obezite Sorunu Giderek Büyüyor
İstanbul Bilgi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen "4 Mart Dünya Obezite Günü: 21. Yüzyılın Sessiz Salgınını Anlamak" etkinliğinde, obezite ile mücadelenin önemi vurgulandı. Etkinlikte konuşan uzmanlar, dünya genelinde her 8 kişiden birinin obezite ile yaşadığını belirtti. Ayrıca, Türkiye’nin Avrupa’daki obezite sıralamasında ilk sırada yer aldığı ifade edildi. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2022 verilerine göre, her 5 kadından birinin ve 6 erkekten birinin obez olduğu kaydedildi.
Etkinlikte uzman akademisyenler ve sağlık profesyonelleri, obezitenin günümüz sağlık sorunları arasında artan etkisini ele aldı. Obezite ile mücadelenin multidisipliner yaklaşımlarını içeren tedavi yöntemleri ve güncel bilimsel veriler değerlendirildi. Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Tuçe Özlü Karahan moderatörlük yaptı. Karahan, disiplinlerarası iş birliğinin önemini vurgulayarak, sağlıklı beslenme alışkanlıklarının yaşam tarzı haline getirilmesinin kısa vadeli çözümlerden daha etkili olacağını açıkladı.
Obezite Ciddi Bir Salgın
BİLGİ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zeynep Şimşek, açılış konuşmasında obezitenin dünyada ve Türkiye'deki durumunu değerlendirdi. Yetişkinlerde obezitenin son 30 yılda iki kat arttığını, ergen obezitesinin ise dört kat yükseldiğini belirtti. Obezite ile mücadelede disiplinlerarasının önemini açıklayan Şimşek, her bireyin obezite açısından değerlendirilmesi ve sağlıklı yaşam tarzı konusunda rehberlik yapılmasının gerekliliğinin altını çizdi.
Obezite Kilo Problemi Olmanın Ötesinde
Prof. Dr. Cemalettin Camcı, obezitenin cerrahi tedavisinin potansiyel faydalarını ele aldı. Metabolik cerrahinin, ölümcül obezite hastaları için umut verici bir çözüm olabileceğini belirtti. Obezitenin sadece bir kilo problemi olmadığını, diyabet, hipertansiyon ve kalp hastalıkları gibi birçok kronik hastalığa yol açtığını ifade etti. Obezite tedavisinde diyet ve egzersiz ile kilo veremeyen bireylerde metabolik cerrahinin etkili sonuçlar verdiğini vurguladı.
Beslenme tedavisindeki son gelişmeleri aktaran Doç. Dr. Gökçen Garipoğlu, toplumda yaygın olan yanlış inanışlara dikkat çekti. Popüler diyetlerin çoğunun uzun vadede sürdürülebilir olmadığını belirten Garipoğlu, bireye özgü, dengeli ve sürdürülebilir beslenme planlarının geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Çocuklarda Obezite Alarm Veriyor
Dr. Öğr. Üyesi Beyza Eliuz Tipici, çocukluk çağı obezitesinin alarm verici seviyelere ulaştığını ifade etti. Çocukların sağlıklı beslenme alışkanlıklarını erken yaşta kazanmalarının, erişkin dönemlerinde obezite gelişme riskini büyük ölçüde azaltacağını belirtti. Ebeveynlerin bu süreçteki rolünün önemine vurgu yaptı.
Psikolojik Yönler ve Bilinçdışı Engeller
Klinik Psikolog Dr. Aslıhan Topyay Özfidan, kilo verme sürecinin fiziksel boyutlarının yanı sıra psikolojik yönlerinin de büyük önem taşıdığını söyledi. Obezite tedavisinde motivasyonun sürdürülmesi ve bireylerin bilinçdışı engelleri aşabilmesinin zorluklarını aktardı. Duygusal yeme alışkanlıkları ve stres yönetimi gibi faktörlerin kilo kaybını doğrudan etkilediğini vurguladı.
Sürdürülebilir Egzersiz Alışkanlıkları
BİLGİ Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Hülya Şişli, obeziteyle mücadelede egzersizin rolünü değerlendirdi. Kilo kaybı sürecinde kardiyo ve ağırlık antrenmanlarının etkinliğine dair bilgiler sundu. Her bireyin sağlık durumu ve yaşam tarzına göre belirlenen egzersiz programlarının en iyi sonuçları vereceğini ifade etti. Sürdürülebilir bir egzersiz alışkanlığının önemine vurgu yaptı.
