Nöroloji Uzmanı Dr. Celal Şalçini, epilepsi ile ilgili önemli bilgiler paylaşarak, hastalığın yönetimi ve toplumsal farkındalık konularına dikkat çekti.

Epilepsi, beyindeki anormal elektriksel aktivite nedeniyle ortaya çıkan tekrarlayan nöbetlerle karakterize bir nörolojik bozukluktur. Dr. Şalçini, nöbetlerin beyin hücrelerinin aşırı ve senkronize bir şekilde aktivitesi sonucu meydana geldiğini belirtti. Epilepsinin genetik yatkınlık, beyin travması, enfeksiyonlar, inme, tümörler ve gelişimsel bozukluklar gibi çeşitli nedenlerle ortaya çıkabileceği vurgulandı.

Tanı süreci ise hastanın klinik öyküsü, nöbetlerin özellikleri ve nörolojik muayene ile başlamaktadır. Dr. Şalçini, tanıyı doğrulamak için Elektroensefalografi (EEG), Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI), Bilgisayarlı Tomografi (BT) ve kan testleri gibi çeşitli testlerin uygulandığını aktardı.

Epilepsi Ataklarını Tetikleyen Faktörler

Bazı faktörlerin epilepsi ataklarını tetikleyebileceğine dikkat çeken Dr. Celal Şalçini, yetersiz uykunun nöbet eşiğini düşürdüğünü, psikolojik stresin nöbet riskini artırabildiğini ve alkol yoksunluğunun nöbetlere yol açabileceğini belirtti. Ayrıca, belirli bireylerde yanıp sönen ışıkların nöbetleri tetikleyebileceği vurgulandı. Antiepileptik ilaçların düzensiz kullanımı da nöbet riskini artıran bir faktör olarak öne çıkıyor.

Dr. Şalçini, bu tetikleyici faktörlerden kaçınmanın mümkün olduğunu, düzenli uyku, stres yönetimi, alkolden uzak durma, ilaçların düzenli kullanımı ve fotosensitivitesi olan bireylerin yanıp sönen ışıklardan uzak durmasının özellikle önerildiğini ifade etti.

Günlük Hayatta Dikkat Edilmesi Gerekenler

Epilepsi ile yaşayan bireylerin ve ailelerinin dikkat etmesi gereken unsurlara değinen Dr. Şalçini, antiepileptik ilaçların düzenli ve hekim önerdiği şekilde kullanılması gerektiğini söyledi. Ayrıca, uyku düzeninin ve stres yönetiminin önemi vurgulanarak tetikleyici faktörlerden uzak durulması gerektiği belirtildi. Nöbet anında yaralanmayı önlemek için çevredeki keskin eşyaların açıkta bırakılmaması, odaların kapılarının kilitlenmemesi gibi önlemler de önem taşıyor.

Bireylerin nöbetlerin sıklığını, süresini ve tetikleyicilerini kaydetmesi, aile üyelerinin ve yakın çevrenin nöbet sırasında nasıl müdahale edeceğini öğrenmesi gerektiği vurgulandı.

Yanlış İnançlar ve Farkındalık Çalışmaları

Epilepsi hastalarının toplumda sıkça karşılaştıkları yanlış inanışlar üzerine de konuşan Dr. Şalçini, birçok kişinin epilepsinin bulaşıcı bir hastalık olduğunu düşündüğünü aktardı. Epilepsi hastalarının normal bir yaşam süremeyecekleri inancının da yanlış olduğunu belirten Dr. Şalçini, doğru tedavi ve yönetimle epilepsi hastalarının aktif bir yaşam sürdürebileceğini ifade etti.

Nöbet sırasında hastanın dilini tutmaya çalışmanın yarardan çok zarar verebileceğini vurgulayan Dr. Şalçini, bu durumda hastanın güvenli bir pozisyona alınması ve nöbetin bitmesi için beklenilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Farkındalığı artırmak amacıyla toplumda eğitim programları düzenlenmesi, medya ve sosyal platformlarda doğru bilgilerin paylaşılması, okullarda ve iş yerlerinde bilinçlendirme seminerleri yapılması gibi adımların önemine de değinildi.

Uygun Tedavi ve Destek ile Başarı Elde Edilebilir

Dr. Celal Şalçini, epilepsi ile yaşayan bireylerin sosyal hayatlarını daha verimli sürdürebilmeleri için birkaç öneri sundu. Epilepsi derneklerine veya hasta gruplarına katılarak benzer deneyimlerin paylaşılabileceğini belirtti. İş yerinde, okulda veya sosyal çevrede epilepsi hakkında açık iletişim kurulmasının kişiye iyi gelebileceği ifade edildi. Hekim onayıyla düzenli egzersiz yapmanın stresi azaltacağı ve genel sağlığı iyileştireceği kaydedildi.

Dr. Şalçini, epilepsi hastalarının uygun tedavi ve destek ile eğitimlerini tamamlayabileceklerini ve iş hayatında başarılı olabileceklerini sözlerine ekledi. Gerektiğinde psikolojik danışmanlık alarak duygusal zorluklarla başa çıkmak için adım atılabileceği de belirtildi.