Ege Denizi'nde son günlerde artan sismik aktiviteler ve Santorini Adası'ndaki volkanik hareketlilik, potansiyel volkanik patlamaların etkileri konusunda toplumda farkındalığın artmasını zorunlu kılıyor. Bu bağlamda, Erdem Hastanesi'nde görevli Uzman Doktor Hatice Anıktar, volkanik patlamalarla ilgili deneyimimizin az olması nedeniyle toplum sağlığını korumak adına alınabilecek önlemler hakkında bilgi paylaşımında bulundu.
Volkanik patlamalar, bulundukları bölgede yol açtıkları hasarların yanı sıra çevre bölgelere de hava ve su yoluyla çeşitli zararlar verebiliyor. Bu zararların başında solunum problemleri gelmektedir. Volkanik küllerin solunması, ani nefes darlığına yol açan solumsal alerjik reaksiyonlara, örneğin bronkospazma neden olabiliyor. Bu tür durumlar, astım ve KOAH gibi kronik akciğer hastalıklarının alevlenmesini tetikleyebilir. Sonuç olarak, bu tür olaylar hastanelerde yoğun bakım yatışına kadar gidebilecek akut solunum yetmezliğiyle sonuçlanabilir.
Diğer sağlık sorunları arasında göz tahrişi ve cilt tahrişi de bulunmaktadır. Kül partikülleri, gözlerde kaşıntı, kızarıklık ve tahrişe neden olabilirken, ciltle temas ettiğinde de zararlı olabiliyor. Ayrıca, volkanik patlamaların neden olduğu kül yağışları, su kaynaklarının kirlenmesine veya su tesisatlarının tıkanıp hasar görmesine sebep olabiliyor.
Bu tür felaketler karşısında alınabilecek çeşitli önlemler bulunmaktadır. Öncelikle, iç mekanlarda kalmak önemlidir. Kül yağışı riski söz konusuysa, önemli ihtiyaçlarınızı önceden tedarik etmelisiniz. Yağış başladıktan sonra evde kalmaya özen gösterin ve kapı ile pencereleri kapalı tutun. Dışarı çıkmamayı tercih edin ve hava sirkülasyon sistemlerini mümkünse kapatın. Ayrıca, havanın nemlendirilmesi kül partiküllerinin azalmasına yardımcı olabilir. Evin içerisinde nem sağlayacak yöntemler, örneğin nemlendirici kullanmak veya su dolu kaplar koymak, havadaki kül miktarını azaltabilir.
Dışarı çıkmanız gerektiğinde, partikül filtreli maskeler ve koruyucu gözlükler kullanmanızı önerilmektedir. Su kaynaklarını korumak da bir başka önemli adımdır. Yağmur suyu topluyorsanız, kül yağışı öncesinde su depolarınızın girişlerini kapatın. Ayrıca, içme suyu olarak en az bir hafta yetecek miktarda suyu önceden depolamak önemlidir; bu da kişi başına günde 3-4 litre yiyecek ve içecek bulundurmayı gerektirir.
Kül birikintileri yolları kayganlaştırabildiğinden, araç kullanımına dikkat edilmelidir. Mümkünse araç kullanmaktan kaçınmak en iyisidir. Gıda güvenliği açısından ise, bahçenizde yetiştirdiğiniz sebze ve meyveleri tüketmeden önce temiz su ile iyice yıkamanız önemlidir.
Tüm bu önlemler, toplumsal sağlığı korumak ve volkanik patlamaların olumsuz etkilerini en aza indirmek amacıyla alınabilecek önlemlerdir. Özellikle Ege Denizi'nde süregelen sismik aktivitelerin ve Santorini Adası'ndaki volkanik hareketliliğin göz önünde bulundurulması, bu tür tedbirleri almayı gerekli kılmaktadır.