Hayalleri gerçekleştirmek için kişisel motivasyon ve doğru stratejilerin önemini vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Sena Kalaz Güven, bireylerin ilk adımı atma sürecinde çeşitli psikolojik engellerin rol oynadığını ifade etti.
Uzman Güven, başarı kaygısını aşmak için olumlu öz-diyalog, mindfulness ve hedefleri küçük adımlara bölme gibi yöntemlerin önemli olduğunu belirtti. Başarısızlık korkusunu öğrenme fırsatı olarak görmek ve yeniden çerçevelemek gerektiğini söyledi. Ayrıca, çevresel faktörlerin sağladığı destek ile yarattığı stresin bireyin motivasyonunu doğrudan etkilediğine dikkat çekti ve hayal kurmanın kişisel hedeflere ulaşmada rehberlik ve motivasyon kaynağı olduğunu vurguladı. Ancak bu hayallerin eyleme geçirilebilir şekilde planlanması gerektiğini ifade etti.
Psikolojik Engeller ve İlk Adım
İlk adımı atmaya karar verirken bireyin karşılaştığı psikolojik engellerin birçok faktör tarafından etkilenebildiğini belirten Uzman Güven, öz-motivasyonun kişinin hedefe ulaşırken hissettiği anlamlı ve tatmin edici duygularla ilgili olduğunu kaydetti. Bu duyguların, adım atmayı teşvik edici bir rol oynadığını ifade etti. Öz-yeterlilik inançlarının yüksek olmasının harekete geçme isteğini artırdığını belirten Uzman Güven, başarısızlık korkusu, kaygı ve belirsizlik gibi olumsuz duyguların hareket etmeyi engelleyebileceğine dikkat çekti.
Sosyal desteğin bireyin cesaretini artıracağını belirten Uzman Güven, toplumsal onay arayışının da adım atma kararı üzerinde etkili olabileceğini ifade etti. Geçmiş deneyimlerin de önemli bir rol oynadığını, başarılı deneyimlerin güven duygusu yaratırken, başarısızlıkların kişiyi çekingen hale getirebileceğini vurguladı. Özellikle, „başaramam“ düşüncesinin kişinin harekete geçmesine engel olabileceğini aktardı. Hedeflerin netliği, zaman yönetimi ve planlama becerisinin önemi üzerinde duran Uzman Güven, bireyin hedefe giden yolu belirlemesi durumunda harekete geçmenin daha kolay hale geleceğini söyledi.
Başarısızlıkları Öğrenme Fırsatı Olarak Görmek
Uzman Güven, psikolojik engelleri aşmak için çeşitli stratejilerin uygulanabileceğini belirtti. İlk olarak, büyük hedeflerin korkutucu olabileceğini göz önünde bulundurarak hedefi küçültmek ve ulaşılabilir adımlara bölmenin önemli olduğunu ifade etti. Bu yaklaşımın bireye başarı duygusu kazandırarak motivasyonunu artıracağını kaydetti. Ayrıca, olumsuz düşüncelerin üstesinden gelmek için olumlu öz-diyalog yöntemlerinin kullanılabileceğini belirtti.
Korku ve kaygıyı yönetmek amacıyla mindfulness tekniklerinin faydalı olduğunu belirten Uzman Güven, duyguların kabulüyle birlikte adım atmayı sağladığını söyledi. Sosyal destek almanın da kritik bir strateji olduğunu, aile ve arkadaşların bireyin cesaretini artırabileceğini vurguladı. Başarısızlıkların ise bir öğrenme fırsatı olarak değerlendirilmesinin önemli olduğunu ifade etti.
Çevresel Faktörlerin Rolü
Uzman Güven, bireyin kendini motive etme sürecinde çevresel faktörlerin büyük bir rol oynadığını kaydetti. Aile ve arkadaşların destekleyici bir rol üstlenmenin bireyi cesaretlendirdiğini ve hedeflere ulaşma konusunda motive edici bir etkisi olduğunu belirtti. Olumsuz bir iş ortamının ise bireyin öz güvenini zayıflatıp motivasyonu olumsuz etkileyebileceğini ifade etti.
Sonuç olarak, çevresel faktörlerin sağladığı destek ile yarattığı stresin bireyin içsel motivasyonunu şekillendirdiğini vurgulayan Uzman Güven, olumlu çevresel faktörlerin hedeflere ulaşma yönündeki enerjiyi artırıcı bir etki sağlarken, olumsuz etkilerin kaygı ve tükenmişlik yaratabileceğini belirtti. Bu nedenle, başarıya giden yolda çevresel faktörlerin göz önünde bulundurulması gerektiği sonucuna vardı.
Hayallerin Pratiğe Dökülmesi ve Hedeflerin Belirlenmesi
Uzman Güven, hayal kurmanın bireysel hedeflere ulaşmada rehber ve motivasyon kaynağı olabileceğini de dile getirdi. Hayal kurmanın, bireyin ideal bir geleceği zihninde canlandırmasına yardımcı olduğunu ve bu süreçte beynin hedefe yönelik olumlu duygular ortaya çıkardığını belirtti. Ayrıca, hayal kurmanın bireyi hedefe ulaşmak için gerekli adımları düşünmeye teşvik ettiğini kaydetti.
Bu noktada, hayal kurmanın kişisel planlamayı ve problem çözmeyi desteklediğine dikkat çeken Uzman Güven, gerçekleştirilmesi gereken somut hedeflerin belirlenmesinin önemini vurguladı. Böylece bireyler, başkalarının beklentilerini bir kenara bırakarak kendi değerleri ve hedefleri doğrultusunda hareket etme fırsatı bulacaklardır. Hayallerin pratiğe dökülmesi ve adım adım hedeflere dönüştürülmesinin önemine de değindi.