SAĞLIK

Üzüntüsünü göstermiyor ve sürekli iyi olduğunu söylüyorsa dikkat! Özellikle gençler maskeli depresyona karşı iyi gözlemlenmeli!

Kişinin depresyonda olmasına rağmen hislerini yok sayması veya gizlemesi durumuna maskeli depresyon denildiğini belirten uzmanlar, bu kişilerin çevreye karşı mutlu göründüklerini söylüyor

Kişinin depresyonda olmasına rağmen hislerini yok sayması veya gizlemesi durumuna maskeli depresyon denildiğini belirten uzmanlar, bu kişilerin çevreye karşı mutlu göründüklerini söylüyor.

Maskeli depresyonun farkının duygu gösterimi olduğunu vurgulayan Çocuk Ergen Uzman Klinik Psikolog Aybeniz Yıldırım, “Maskeli depresyondaki kişiler içsel olarak umutsuz, üzüntülü hissetseler bile bunu çok önemsemiyorlar. Bu durumu zayıflık ya da yetersizlik olarak algılayabiliyor ve yok sayabiliyorlar.” dedi. Kişinin depresyonunu gizleme ihtimali olduğundan çevresindekilerin gözlem yapmasının çok önemli olduğunu dile getiren Uzman Klinik Psikolog Aybeniz Yıldırım, herhangi bir tanı almamış olsalar dahi özellikle gençlerin yakından takip edilmesinin çok önemli olduğuna dikkat çekti.

Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi Çocuk Ergen Uzman Klinik Psikolog Aybeniz Yıldırım, depresyonun bir alt türü olan ve kişinin belirtileri gizlemesi olarak tanımlanan maskeli depresyon hakkında bilgi verdi.

Maskeli depresyondaki kişiler durumlarını zayıflık olarak algılayabiliyor

Gizli depresyon ya da gülümseyen depresyon olarak da bilinen maskeli depresyonun, depresyon alt türlerinden olduğunu ifade eden Uzman Klinik Psikolog Aybeniz Yıldırım, “Bilindiği üzere depresyon kişide karamsar düşünceler, çökkünlük, üzüntü hali, geleceğe dair umutsuzluk, mutsuzluk, hayattan keyif alamama hissi ve bunların yanında uyku bozukluğu ile iştahsızlığın da gözlemlendiği bir hastalıktır.” dedi.

Maskeli depresyonun, duygu gösteriminde açık olarak depresyona benzemediğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Aybeniz Yıldırım, “Daha ağır bir yakınma olduğunu söyleyebiliriz. Kişide bedensel ağrılar, sindirim sorunları, çeşitli bağımlılıklar ya da mide sorunlarının da varlığından bahsedilebilir. Maskeli depresyondaki kişiler aslında içsel olarak daha çok umutsuz, üzüntülü hissetseler bile bunu çok önemsemiyorlar. Bu durumu zayıflık ya da yetersizlik olarak algılayabiliyor ve yok sayabiliyorlar.” açıklamasını yaptı.

Depresyondan farkı, duyguların bastırılmış olması…

Maskeli depresyondaki kişinin çevresine karşı mutlu ve yaşama istekli görünebildiğine ancak içsel olarak depresif bir sürecin eşiğinde ya da içinde olabildiğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Aybeniz Yıldırım, “Maskeli depresyon denmesinin sebebi de çevreye karşı bir maske takmış olmalarından dolayıdır. Burada duyguların bastırılması önemli bir konudur. Duygular bastırıldıkça da bazen somatik belirtiler, yani bedensel ifadelerin ortaya çıktığını söyleyebiliriz.” dedi.

Bunların yanında maskeli depresyonun diğer belirtilerine de değinen Yıldırım şunları söyledi:

“Hayattan zevk alamama, konsantrasyon zorluğu, karar vermede güçlük, değersizlik düşünceleri, uyku bozuklukları, yeme bozuklukları, çeşitli cinsel işlev bozuklukları, geçmişte yaşananları çok fazla düşünmek, enerji azlığı ya da yorgunluk, öfke artışı, yalnız kalma isteği, duyguları tanımlamada zorluk yaşama, kaygı ve endişede artış gibi depresyonda görülen belirtiler, maskeli depresyonda da görülebilir. Maskeli depresyon yaşayan kişilerin üzüntülerini göstermedikleri ve sürekli iyi olduklarını ifade ettikleri söylenebilir.”

Gençler yakından gözlemlenmeli 

Kişinin depresyonunu gizlemesi ihtimali olduğundan çevresindekilerin gözlem yapmasının çok önemli olduğunu dile getiren Uzman Klinik Psikolog Aybeniz Yıldırım, “Sosyal medyada gençler daha çok eğlenceli, keyifli, mutlu hallerini paylaşma eğiliminde olurlar. Kişi aslında içinde bir maskeli depresyon ya da gizli depresyon süreci yaşayabiliyor ancak hislerinin sosyal medyaya tezat bir şekilde yansıdığını gözlemleyebiliyoruz. Depresyon tanılı diğer hastalarımızda olduğu gibi maskeli depresyon yaşayanların da kendilerine zarar verme ve intihar riskleri bulunuyor. Bu yüzden herhangi bir tanı almamış olsalar dahi özellikle gençlerin yakından takip edilmesi çok önemli.” diyerek sözlerini tamamladı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı